Karşılık ve kefâletle sana verilecek bir şey için gücün yettiği kadar çabalamak ve senden istenileni geri vermekte savsaklamak basiret gözünün körlüğüne delildir.
“Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.” (Zâriyâ 51/56)
Mukaddes kitabımızda : Cin ve insi ancak ibâdet etmeleri için yarattım buyuruyor.
Yaşamak için muhtaç olduğumuz rızkımızı vereceğini tekeffül etmekle beraber bizleri kendine yaklaştıracak ve ilâhî kudsal rızasına kavuşturacak ibâdetlerin enva’ına devam ve mülâzemeti emrediyor.
Bizden istediği ruhlarımızı besliyecek ibâdetlerin enva’ıdır. Cisimlerimizi besleyecek erzakın verileceğini tekeffül etmiştir.
Basar, hissedilen şeyleri gördüğü gibi,
Basiret dahi kalbin manevî işleri görmesidir.
Basiret'in körlütü, Basar’ın körlüğünden daha acıklıdır.
Tekeffül : Boynuna almak. * Birine kefil olmak. Kefâlet etmek veya vermek.
Enva’ : (Nev'. C.) Neviler, çeşitler, türler.
Mülâzemet : Devamlı bir işle meşguliyet. * Sımsıkı bir işe bağlılık. * Staj görme. * Gidip gelme.
Erzak : (Rızık. C) Rızıklar. Azıklar. Yiyecek içecek maddeler. İhtiyaçlar. Maddi, mânevi muhtaç olduğumuz şeyler.
16 Eylül 2009 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder