18 Eylül 2009 Cuma

HİKMET : 10

Ameller bir takım sûretlerden ibarettir.
Bunların ruhları ise içlerinde ihlas sırrının bulunmasıdır.

Her sâlikin ihlası kendi makam ve rütbesine göredir. Ebrâr zümresinden olanın, ihlas dere­cesinin müntehası ve amellerinin celî vasfı her türlü riyâdan sâlim olmasıdır.
Ebrâr zümresinden bulunmakla güzel ve iyi işlerinde halkı nazarından çıkarmakla beraber kendi nefsini görmesi ve ona itimat etmesidir.
Ebrâr zümresinden ilerleyip de Mukarribin mertebesine varınca bu mertebedeki ihlas:
Bütün hareketlerinin Hakk’ın havl ve kuv­vetiyle olduğunu müşahede etmekle beraber kendi nefsinde hiçbir havl ve kuvvet göremiyeceğinden tevhid ve yakîn yolunda bulunmuş olacaktır.
Şeref ve celâlet itibariyle her iki makamın aralarındaki fark anlaşılmış oluyor.”


Ebrâr : (Berr. C.) Özü sözü doğru olanlar, hamiyetliler. Sâdıklar. İyiler.
Celî : Parlak, açık, âşikâr, meydanda. * Kur’ân harfleri ile yazılan bir çeşit yazı.
Mukarrib: Takrib eden. Yaklaştıran.
Celâlet : (Celâlet) Nihâyet derecede büyüklük. Azamet. Hiddetlilik, hışım. * İlm-i Kelâm'da: Cenâb-ı Hakk'ın kahrının ve azametinin tecellisi, Cenâb-ı Hakk'ın nev'deki tecellisi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder