16 Eylül 2009 Çarşamba

HİKMET : 2

İçinde yaşadığın sebebler âleminde iken tecrid âlemine geçmek isteyişin bu âlemden gizlice
hoşlandığın içindir. Yaşadığın tecrid âleminde iken sebebler âlemine geçmek isteyişin de yüksek bir himmet mertebesinden aşağı düşmektir.

Hak yolunda gidenler iki kısımdır.
Biri tecrid ehli kimseler diğeri de sebebler durumunda bulunanlardır.
Tecrid ehli olanlar yaşamak için insanın muhtaç olduğu rızkın husulüne çalışmayı terk edib Rezzak-ı Taâlâ'ya tevekkül ile Hakk’ın manevî yakınlığına erişecek taât ve ibâdetlere devam eyliyenlerdir.
Sebebler durumunda bulu­nanlar; yaşamak için muhtaç oldukları rızkın tedârikinde, alışverişte çalışan kimselerdir.

Tecrid âleminde bulunanların mertebeleri daha yüksek olduğu halde bu âlemde iken alışveriş gibi vesile­lerle sebebler âleminde bulunmak istediğinin gizli bir hoşlanma eseri olduğunu söylüyor.
Bu halin bir hoşlanma oluşu: Hakk’ın muradı üzere bulunduğu âlemde kalmak istemediğindendir.
Gizli olması dahi yüksek bir âlemde bulunmak isteğidir.

Tecrid mertebesi Hakk’ın has kulları mertebesidir.
Böyle yüksek bir mertebede iken daha aşağı bir mertebenin istenmesi yüksek bir himmetten aşağı düşmek olacağı şüphesizdir.
Himmet: Kalbin ahvalinden bir hâlettir.
Kuvvetli bir irade ve içten gelen şiddetli bir istek herhangi bir maksada yöneltilecek olursa Allah'ın izniyle o işin başan­lacağı muhakkaktır.
Böyle bir himmet maksada göre vasıflandırılır.

Tecrid : Dünya alâkalarını kalpten çıkarıp Allah'a (C.C.) yönelmek.
Himmet : Kalbin bütün kuvveti ile Cenab-ı Hakk'a ve sâir mukaddesata yönelmesi. Kalb isteği ile gösterilen ciddi gayret. * Allah indinde makbul ve mübârek bir kimsenin mânevi yardımı ile birisini koruması, yardım etmesi. * Tabiî şevk ve meyil ve heves. * Lütuf, yardım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder